Kendi Hakikatini Bilmek
Kendi Hakikatini bilmek
Bil ki, Allahû Teâlâ’yı tanımanın anahtarı, insanın kendi kendini tanımasıdır. Bunun hakikat olduğuna “Kendini tanıyan, Rabbini tanır.” hadîsi ile “Gerçeği anlayıncaya kadar varlığımızın belgelerini onlara hem dış dünyada, hem de kendi içlerinde göstereceğiz.” (Fussilat Sûresi, âyet: 53) âyet-i kerimesi kuvvetli ve doğru delildir.
İnsana, kendi nefsinden daha yakın birşey yoktur. Kendini bilmeyen, Allah’ı nasıl bilebilir? Eğer kendimi tanımıyorum diye iddia ediyorsan delilsiz iddia makbul değildir. Eğer delilin, zahir (görünen) âzalarından yüzünü, başını; bâtın ahvalinden ise, acıktığını, susadığını bilmek ve kızgınlık zamanlarında bir kimseden intikâm almak, şehvetin galebe çaldığı zaman evlenmek ise, bu türlü tasarruf bütün hayvanlarda da vardır. O halde bu çeşit kendini bilmek, Allahû Teâlâ’yı tanımaya anahtar olamaz. Öyle ise, önce kendi hakikatini, dünya yolculuğuna nereden gelip nereye gideceğini bilip ondan sonra niçin yaratıldığını, dünyaya ne yapmak için geldiğini, saadet ve bedbahtlığın (kötülük) hangi işlerde olduğunu düşüneceksin…
Kimya-i Saadet – İmam-ı Gazâli