Gitme Ey Yolcu…
Gitme Ey Yolcu…
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin karı değil, paylaşalım:
Ne yapıp ye’simi kahreyliyeyim, bilmem ki?
Öyle dehşetli muhitimde dönen matem ki!…
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan
Yatıyor şimdi… Nasıl yerlere geçmez insan?
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor , ey yolcu,
Nereden başladı yükselmeye, bak, nerde ucu!
Bu ne hicran-ı müebbed, bu ne hüsran-ı mübin…
Ezilir ruh-i sema, parçalanır kalb-i zemin!
Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar:
Dipçik altında ezilmiş, paralanmış kafalar!
Bereden reng-i hüviyyetleri uçmuş yüzler!
Kim bilir hangi şenaatle oyulmuş gözler!
” Medeniyyet ” denilen vahşete lanetler eder,
Nice yekpare kesilmiş de sırıtmış dişler!
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden!
Nice başlar, nice kollar ki cüda cisminden!
Beşiğinden alınıp parçalanan mahlukat;
Sonra, namusuna kurban edilen bunca hayat!
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler!
Göğsü baltayla kırılmış memesiz valideler!
Teki binlerce kesik gövdeye ait kümeler:
Saç, kulak, el, çene, parmak… Bütün enkaaz-ı beşer!
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından,
Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can!
İşte bunlar o felaketzedeler ki, düşün,
Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün!
Müslümanlıkları biçarelerin öyle büyük
Bir cinayet ki: Cezalar ona nisbetle küçük!
Ey, bu toprakta birer na’şı perişan bırakıp,
Yükselen, mevkib-i ervah! Sakın, arza bakıp;
Sanmayın: Şevk-i şehadetle coşan bir kan var…
Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var!
Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza!
Tükürün: Belki biraz duygu gelir arımıza!
Tükürün cephe-i lakaydına Şark’ın, tükürün!
Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün!
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!
Tükürün Ehl-i Salib’in o hayasız yüzüne!
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
Medeniyyet denilen maskara mahluku görün:
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!
Hele i’lanı zamanında şu mel’un harbin,
” Bize efkar-ı umumiyesi lazım Garb’in;
O da ‘ı bırakmakla olur ” herzesini,
Halka iman gibi telkin ile, dinin sesini
Susturan aptalın idrakine bol bol tükürün!
Yine hicran ile çılgınlığım üstümde bugün…
Bana vahdet gibi bir yar-ı müsaid lazım!
Artık ey yolcu bırak… Ben, yalınız ağlıyayım!
Mehmet Akif Ersoy – 1913