Alaydan Ve Şakadan Sakınmak Lazımdır
Basiret sahibi ve ihtiyatlı diye o kimseye derim ki, daima ciddiyet üzere olur ve kimseyle alay etmeye, şakalaşmaya meyl etmez.
Mizahı ve şaklabanlığı kendisine huy edinen kimsede vakar kalır mı? Ve hiç vakur insanla şaklaban bir olabilir mi?
Alay edip, şaka söylerken ağzından öyle kelimeler çıkar ki, seni günaha sokar; karşındaki dostunsa kalbine kin tohumu eker; yok eğer emrin altındakilerden biriyse onun nazarında kadr-ü kıymetin ve mehâbetin azalır. Bütün bunlara rağmen hala lâtife diyorsan, eyvahlar olsun sana!
A zevzek! Eğer şakada olan mahzurları bilseydin, bütün bütün terkederek seni bundan men etmek isteyenlere itaat eder ve bir daha mizah yollu sözleri ağzına almazdın.
Şakalaşıp, lâtife ederken karşındaki herifin gülmesi hoşuna mı gidiyor? Bilmiyor musun ki, o bu gülmesiyle seni rüsvay ediyor. Ne kadar gülünç olduğunu elaleme ilan ediyor. Bu hal ise ancak aklı kıt ahlaksızlara yaraşır.
Etvâkuz Zeheb – Zemahşeri