Emir’ül Mü’minin Hz. Ömer’in Tevazusu
Daracık bir yerde Hazreti Ömer kazara bir fakirin ayağına basmış; adamın canı acımış, ayağına basanın Halife olduğunun farkına varmamış.
Canı yanan dostu ile düşmanını ayırt edemez. Zavallı derviş, can acısıyla Hazreti Ömer’e:
Kör müsün! Diye bağırmış.
Halife Ömer’ül Fâruk:
Kör değilim. Bir kazadır oldu. Bilmeyerek bastım. Kusurumu affet, demiş.
Onlar ne insaflı din uluları idiler. Halka karşı hep böyle muamele ederlerdi.
Akıllı kimse alçak gönüllü olur. Meyve dolu dal başını yere doğru eğer.
Bugün mütevazi olanların başları yarın öbür dünyada yükselir. Buna mukabil azametli olanlar kıyamette utançlarından başlarını yere eğerler.
Azizim! Hesap gününden korkuyorsan, senden korkanların kabahatlerini bağışla.
Ey nâmerd! Elinin altındakilere zulmetme. Çünkü senin elinin üstünde el vardır. Bunu iyi bil ve unutma.
Bostan – Sadi Şirazi